ADAK VE KURBAN HAKKINDA SIK SORULAN SORULAR
Kurban Kesmenin Şartları Nelerdir?
-Kurban kesecek kimsenin: Müslüman, hür ve yolculuk halinde bulunmayıp mukîm olması, nisab miktarı mala sahip olması gerekir.
-Akıllı ve bülûğa ermiş olma şartı konusunda ihtilâf vardır. İmam Azam ve İmam EbûYûsuf’a göre kurban kesmekle mükellef olmak için akıllı ve bülûğa ermiş olmak şartı yoktur. Zengin olan çocuk veya delinin malından velîsi kurban keser. İmam Muhammed’e göre ise akıl ve bülûğa ermek şarttır. Fetva bu görüşe göredir.Kâfire kurban kesme vacib olmamakla birlikte eyyâm-ı nahr (Kurban kesme günleri) da müslüman olana veya bülûğa ermiş olana kurban vacibtir ve kurban kesmesi gerekir
-Seferî olanlar kurban kesmekten muaftır. Bundan dolayı seferîliği gerektirecek yoldan gelen hacılara kurban vücûbiyeti yoktur. Ancak mukîm olan Mekkeliler için bu vücûbiyet düşmez. Eyyâm-ı nahr’da yolculuğa çıkan kişi, vakit çıkmadan mukîm olursa kurbanla mükelleftir. Eyyâm-ı nahr’ın ilk günlerinde mukîm olduğu halde kurban kesmeyen ve son gün sefere çıkan kişiden vücûbiyet düşer.
-Kurban kesmede nisab, sadaka-i fitırla mükellef olmaktır. Bu durumdaki müslümana kurban kesmek vaciptir.
-Kişi vaktin başlangıcında fakir, sonunda zenginleşirse kurban kesmesi gerekir. Kurban kesmekle mükellef olan aldığı kurbanlığı kaybeder ve mal varlığı nisabın altına düşerse eyyâm-ı nahr’da fakir olduğundan yeni bir kurban almaya gerek yoktur. Zengin olduğu halde yerine yenisini alıp keser ve diğerini de bulursa bunu kesmesi gerekmez.
Kurban Nasıl Kesilir?
Hayvan incitilmeden kesilecek yere götürülür. Devenin dışındakiler kıbleye karşı sol tarafları üzerine yavaşça yatırılır. Kolaylık olması için üç ayağı da bağlanır. Sonra kesecek olan:
“Allahüekber, Allahüekber, lâ İlâhe illallahüvellahüekber, Allahüekber ve Lillahilhamd. BismillâhiAllahüekber” der, ara vermeden büyük ve keskin bir bıçakla keser.
Sadece “BismillâhiAllahüekber” diye kesse de olur.
Usulüne göre bir kesim yapmış olmak için, hayvanın yemek ve nefes boruları ile iki şah damarının kesilmesi gerekir.
Kurban kesildikten sonra sahibi, Allah rızası için iki rekat namaz kılar, sonra da dua ederek Cenâb-ı Hak’tan dileklerde bulunur.
Kurban Niçin Kesilir?
Kurban Allah’a yaklaşmak maksadıyla ve yalnız Allah’ın rızasını kazanmak için kesilir. Allah’tan başkası adına hayvan kesmek haramdır ve böyle yapanlara Peygamber Efendimiz (s.a.v) “Allah’tan başkası nâmına hayvan kesene Allah lânet etsin” şeklindeki ifâdeleriyle uyarmıştır.
Kurbanda Vekâlet
-Bir müslüman kurbanını kendisi kesebileceği gibi bir müslümana da kestirebilir. Ancak kendisinin kesmesi daha faziletlidir.
-Kurbanı kestirme konusundaki izin bizzat ifâde edilebileceği gibi, izne delâlet eden söz, fiil ve davranışlar da izin sayılır. Meselâ bir müslüman kurbanlık satın alsa kurban bayramı günü hayvanı yatırıp ayaklarını bağlasa onun emri olmadan bir başkası gelip hayvanı boğazlasa bu kurban için yeterlidir. Başka bir hayvan kesmek gerekmez.
-İki müslüman yanılarak birbirlerinin kurbanlarını kendi adlarına kesmiş olsalar vacibi yerine getirmiş olurlar ve kestiklerini değişmek suretiyle kendi hayvanlarını alırlar. Eğer böyle bir durumu etler yenildikten sonra farkederlerse helâlleşirler.
-Aralarında anlaşmazlık çıkarsa birbirlerine kurbanlıkların değerini öderler. Eğer eyyâm-ı nahr geçmiş ise bu paralan tasadduk ederler.
Kurbanlık Hayvanlar ve Aranan Şartlar
-Kurban edilecek hayvanlar, koyun, keçi, sığır, manda ve devedir.
-Vahşi hayvanlardan kurban etmek caiz değildir. Çiftleşen hayvanlardan doğan yavrunun annesi ehlî ise erkeği vahşî’de olsa bu yavrudan kurban etmek câizdir. Çünkü hayvanlarda yavru anneye tâbidir.
-Koyun ve keçinin bir yıllığı kurban edilir. Ancak altı ayını doldurmuş olan kuzu annesinden ayırdedilemeyecek kadar gösterişli ve semiz ise kurban edilebilir. Oğlak için bu durum geçerli değildir.
-Sığır ve mandanın iki, devenin ise beş yaşında olanı kurban edilir.
-Koyun ve keçi bir kişi adına kurban edilebilir.
-Sığır ve deveye ise birden yediye kadar kişiler ortak olabilir. Ancak ortaklardan her biri müslüman olmalı ve kurban niyetiyle ortaklığa girmiş bulunmalıdırlar.
-Et yeme maksadıyla ortaklık kurulursa veya birisi et yeme maksadıyla ortaklıkta bulunursa hiç birisinin kurbanı yerine gelmiş olmaz. Sığır veya deveyi kurban etmek üzere ortaklık kuranlardan her birinin vacip olan kurban niyyetleri şart değildir. Ortaklardan bazısı vacip olan kurban, bazıları nafile, bazıları keffâret kurbanı, ceza kurbanı, Hacc-ı temettü veya Hacc-ı kıran kurbanı, akîka kurbanı gibi değişik niyetlerle oraklıkta bulunabilirler.
-Kurban kesildikten sonra et, tartı ile eşit şekilde paylaşılmalıdır.
-Yaradılıştan boynuzsuz, burma, yenini yiyebilen delirmiş hayvan, çok zayıflamamış olan uyuz hayvan, yaradılıştan kulakları küçük olan hayvan, dişlerinin azısı düşmüş veya dişleri olmadığı halde yemini yiyebilen ve otlayabilen hayvanlardan kurban etmek câizdir.
-Bir veya iki gözü kör, kemiğinde ilik kalmayacak kadar zayıflamış, kesileceği yere gidemeyecek derecede topal, kulak veya kuyruğunun yarıdan fazlası kesilmiş veya kopmuş, boynuzunun çoğu kırılmış, memesi kesilmiş, yavrusunu emziremeyen, memesi kurumuş veya memelerinden birisi sütten kesilmiş olan koyun-keçi ile, ikisi sütten kesilmiş sığır-deve, dört ayağından biri kesilmiş olan hayvan, burnu kesilmiş, pislik yiyen hayvanlar etindeki pislik temizleninceye kadar tutulmamış ise kurban olmazlar. )
-Bu konuda ulemadan bazıları şöyle bir genel kaide koymuşlardır: “Hayvandan tam olarak, güzelce istifadeye mani olan her kusur kurbana manidir.” Kusur bu durumda değilse kurbana mani değildir. Kurbana mani olan bu kusurlar zengin içindir. Zengin, kurban edeceği hayvanı bu kusurlardan biri bulunduğu halde satın alırsa veya satın aldıktan sonra bu kusurlardan birisi meydana gelirse bu hayvanlar kurban edilemez. Fakir için ise her hâlükârda kesmek câizdir.
Kurbanın Vakti Ne Zamandır?
-Kurban, eyyâm-ı nahr (Kurban kesme günleri) denilen Zilhicce ayının onuncu, on birinci ve on ikinci günleri kesilir.
-Onuncu gün kesmek daha faziletlidir. Zilhiccenin onuncu günü ikinci fecir doğmadan önce kurban kesmek câiz değildir. İkinci fecirden sonra Zilhiccenin on ikinci günü güneş batıncaya kadar geçen zaman içinde gece ve gündüz kurban kesilebilir. Ancak geceleri kesmek mekruhtur.
-Bayram namazı kılınan yerlerde, imam bayram namazında iken veya teşehhüd miktarı oturmadan önce kurban kesilmesi caiz değildir, Selâm verdikten sonra ise kurban kesilebilir. Bayram namazı kılınmayan yerlerde ikinci fecrin doğumundan sonra kurban kesilebilir.
Adak Etinden Kimler Yiyemez
Adak yapan kimse, adadığı hayvanın etinden yiyemez. Etin tamamını fakirlere vermesi gerekir. Şayet bir miktar yemiş olursa, yediği etin kıymetini fakirlere para olarak verir. Adak yapan, adadığı hayvanın etini, fakir olsalar bile, usul ve fürruna ve geçimi üzerine bağlanmış bulunanlara yediremez. Usul, ana ve baba tarafından yükselen soya denir. Furu, evlatlardan aşağı inen soylara denir.
Hangi Ayıplar Hayvanın Kurban Olmasına Mani Olur?
Bilindiği üzere kurban bir ibadettir. Bunun için kurbanlık hayvanların kusursuz olmaları esastır. Her kusur olmasa da bazı kusurlar kurbana manidir. Bu kusurlar kısaca şunlardır:
-İki veya bir gözü kör olan,
-Aşırı derecede zayıf olan,
-Kesim yerine yürüyerek gidemeyecek derecede aksak olan,
-Kulağının, kuyruğunun veya tenasül organının üçte birinden fazlası gitmiş olan,
-Dişlerinin yarıdan fazlası düşmüş olan,
-Doğuştan kulağı ve tenasül organı olmayan,
-Koyun ve keçide bir, sığırda iki memesi kurumuş olan,
-Burnu kesilmiş olan,
-Dilinin çoğu kesilmiş olan,
-Ölüm derecesinde hasta olan.
Böyle kusuru olan hayvanları kurban etmek câiz değildir. Bunun için kurbanlık satın alınırken kusurlu olup olmadığına dikkat etmek gerekir.
Hayvan Kesilmeden Kurban Günleri Geçerse
Kurban bayramında kesilmek üzere satın alınmış olan kurban hayvanı, kesilmeyip de kurban kesme günleri geçmiş bulunsa, o hayvanın, mevcut ise bizzat kendisini, ölmüş ise kıymetini fakirlere sadaka olarak vermek gerekir. Ertesi seneye bırakılmaz
Kurban Etinin Taksimi
Deve ve sığır gibi hayvanlar ortaklaşa kurban edildiğinde etleri ortaklar arasında tahmini olarak değil, tartılarak taksim edilir. Ancak bir ailenin fertleri için kurban edilen hayvanın etini taksim etmek gerekmez. Bunun gibi ortaklaşa kurban kesenler kurban etini tamamen yoksullara veya bir hayır kurumuna verecek olurlarsa yine kurban etini taksim etmeleri gerekmez.
Kurban etinin hepsini yoksullara sadaka olarak dağıtmak veya kendisi ve çoluk çocuğu için alıkoymak caiz ise de, en uygun olanı, kurban etini üçe taksim edip, birini kurban kesmeyen yoksullara sadaka olarak dağıtmak, bir bölümünü de akraba, tanıdık ve komşulara ikram etmek, birini de kendi çoluk çocuğu ile yemektir.
Kurban etinden müslüman olmayan komşulara da vermek caizdir.
Şayet kurban kesen kimsenin çoluk çocuğu kalabalık ve hali vakti de çok iyi değilse bu takdirde kurban etini sadaka ve hediye olarak dağıtmayıp, tamamını çoluk çocuğu için alıkoyması daha uygun olur. Çünkü kan akıtmakla kurban vecibesi yerine getirilmiştir.
Kurban Ailede Kimin Adına Kesilir?
Hanefi âlimlerinin görüşlerine göre, aile içinde, şahsı adına kimin serveti varsa kurban onun adına kesilir. Aile içinde her zengin şahıs, kendi adına kurbanını kesmekle mükellef olur. Ailede kendi adına serveti bulunmayanların ise hiçbirine kurban gerekmez. Yani zengin olmayan aile fertleri kurbanla mükellef olmazlar…
Diyelim ki servet, aile reisinin şahsına aittir. Öyle ise kurban borçlusu da servetin sahibi olan aile reisidir. Aile içinde serveti olmayan ötekilerin kendi adlarına kurban kesme mecburiyetleri söz konusu olmaz.
Bu sebeple de serveti olmayan aile fertlerinin kurbanı kendi adlarına kestirmek istemelerine gerek olmaz. Çünkü böyle bir mükellefiyetleri söz konusu değildir. Bilindiği üzere borç kimin ise ödeme mecburiyeti de ona aittir. Borcu olmayanın ödeme mecburiyeti de olmaz. Hanefi mezhebinin gereği budur
Asgari Ücretliye Kurban Düşer mi?
Kurban bayramı günlerinde, borç harç dışında, eldeki para miktarı 85 gram altının tutarını geçiyorsa kurban kesilir. Seksen beş (85) gramın altındaki altına da zekât düşmez. Bu mikdarı geçerse kırkta bir oranında zekâtı vardır.
Akika Kurbanı
Yeni doğan çocuğun başındaki tüyüne (Akîka) denir. Böyle bir çocuk için Cenab-ı Hakk’a şükür yerine geçmek üzere kesilen kurbana da “Akîka” adı verilmiştir. Bunun müslümanlarca asıl adı “Nesîke”dir.
Akîka, bizce mubah ve güzeldir. Üç İmama göre ise sünnettir. Zahiriyye mezhebinde vaciptir.
Akîka kurbanı, çocuğun doğduğu günden büluğ çağına erinceye kadar kesilebilir. Fakat yedinci günü kesilmesi daha faziletlidir. Çocuğun yedinci doğum günü adı konulur ve başının saçları kesilip ağırlığınca altın veya gümüş sadaka verilir. Aynı günde bu kurban kesilir; çünkü böyle yapılması üç İmama göre müstahabdır.
Kurbana elverişli olan hayvan akîkaya da yeterli olur. Erkek çocuk için bu kurban kesilebileceği gibi, kız çocuk için de kesilir. Bunlardan her biri için bir koyun kesilmesi yeterli olur. Erkek çocuk için iki kurban kesilmesi gereğini söyleyenler de vardır.
Akîka kurbanının kemikleri, çocuğun sağlık ve selametine bir hayır dileği olsun diye, kırılmayıp yalnız ek yerlerinden ayrılır ve öylece pişirilir. Bunu yapmak müstahabdır. Diğer bir bakımdan da, çocuğun mütevazi olmasına ve kötü huylardan korunmuş olmasına bir işaret olsun diye kemiklerin kırılması müstahab görülmüştür.
Akîka kurbanının etinden sahibi yiyebilir, başkalarına da yedirebilir, sadaka da verebilir.
Gayr-i Müslim Ülkede Kurban Kesilir mi?
O ülkede yaşadığınıza göre, şu anda orası sizin ikâmet ettiğiniz yer (vatan-ı ikâmet) oluyor. Böyle bir yerde, namaz, oruç, zekât ibâdetlerini yerine getirdiğiniz gibi, kurban da kesebilirsiniz, kesmelisiniz; çünkü o da bir ibadettir. Kestiğiniz kurbanın etini sadece aile fertlerinin yemesinde dînî açıdan bir mahzur söz konusu değildir. Kurban etinin üçe taksim edilip bir bölümünün fakirlere, bir bölümünün akraba ve dostlara dağıtılması bir bölümünün de ev halkıyla yenilmesi tavsiye edilen bir faziletli davranıştır. Nitekim hane halkı kalabalıksa, tamamının o evde tüketilmesinin sakıncalı olmadığı da yine fakihlerin tavsiyesi cümlesindendir.
Bayram Namazı
Güneş doğduktan ve kerahet vakti çıktıktan sonra, öğleye kadar kılınır. Herhangi bir sebeple ilk günü kılınamazsa ertesi günü kılınır. Bayram namazı Cuma namazı gibi ancak cemaatle kılınır. İki rekattır. Şöyle niyet edilir:
“Niyet ettim Allah rızası için kurban bayram namazını kılmaya, uydum imama.” Bundan sonra tekbir alınır. Birinci rekatta “Süphaneke” okunur. Sonra imam açıktan, cemaat tarafından da gizlice üç defa “Allahüekber” diye tekbir alınır. İlk iki tekbirde eller yukarı kaldırılır, sonra yanlara salıverilir. Üçüncü tekbirin peşinden eller yanlara salıverilmeyip bağlanır. İmam Fatiha ve sure okur; cemaat dinler. Sonra diğer namazlarda olduğu gibi rukû ve secde yapılır. İkinci rekata kalkıldığında imam önce Fatiha ve sûre okur. Sonra birinci rekatta olduğu gibi üç defa tekbir alınır. Her üç tekbirde de eller yukarı kaldırılıp yanlara salıverilir. Dördüncü tekbir ile rukûa gidilir ve secdeler yapılarak oturulur, tehiyyât ve sallibarik okunur, sonra selâm verilir.
Hacı kurbanı burada kesilemez mi?
Hacıların hacda kesmek zorunda oldukları şükür kurbanının burada, ülkemizde kesmeye imkan yoktur!
Şu açıdan imkan olmaz. Hacılar, kurbanlı hacca niyet etmeleri halinde bu kurbanı, Harem sınırları içinde kesmeye mecburdurlar. Değil ülkemizde kesmeleri, Mekke’de bile kesseler Harem sınırları dışında keserlerse yine borçlu kalmış olurlar.
Hangi Hayvanlar Kurban Edilir?
Kurban edilecek hayvanlar; koyun, keçi, deve, sığır ve mandadır.
Bu hayvanlardan devenin 5, sığır ile mandanın 2 ve koyun ile keçinin 1 yaşını doldurmuş olmaları gerekir. Ancak koyunlar altı ayı tamamladıkları halde bir yaşını doldurmuş gibi gösterişli olurlarsa bunlar da kurban edilebilir.
Bir koyun veya keçiyi ancak bir kişi kurban edebilir. Fakat sığır, manda ve deve yedi kişiye kadar ortaklaşa kurban edilebilir. Ortakların tek veya çift olmalarında bir sakınca yoktur.
Ortakların hepsi ibadet niyetiyle katılmak durumundadır. Meselâ ortaklardan biri vacip olan kurbanı, diğeri adak kurbanı, bir diğeri de nafile kurbanı niyet edebilir. Çünkü hepsinin niyeti ibadettir. Fakat ortaklardan biri her hangi bir ibadet değil de et kasdiyle katılmış olsa bu sahih olmaz, diğerleri de niyet etmiş oldukları kurbanı kesmiş, sayılmazlar.
İki ayrı maaş alan eşlerin ayrı kurban kesmeleri gerekir mi?
Karı koca ikisi de memur olsa, ikisi de maaş alsa veya ikisi de ticaret yapsa, kazançları ayrı değilse, kadının parası kocasının, erkeğin parası karısının sayılıyorsa, yani hepsi aynı kazanın içine giriyorsa, bunların ikisinin ayrı kurban kesmeleri gerekmez, ikisi için bir kurban kifâyet eder. Fakat zenginlikleri ayrı ise, yani kadın kendi parasının sahibi ise veya kadının kendi malı olan ve mikdarı 80.18 (seksen onsekiz) gramı geçen altını bulunmakta ise yahut bayram günlerindeki rayiç üzerinden 80.18 gram altına tekabül eden parası varsa, bu durumda onun da kurban kesmesi gerekir. Kurban kesmek için, zekâtta olduğu gibi sahip olduğu zenginliğin üzerinden bir sene geçmesi gerekmez. Kurban bayramı günlerinde zengin olan kimse kurban keser
Kurbanın Bedelini Yoksullara Vermekle Kurban Kesilmiş Olur mu?
Bazı kimseler hemen her yı1 kurban bayramında bu soruyu sorarlar: Hayvanı kesmeden canlı olarak veya bedelini yoksullara vermekle kurban kesilmiş olur mu? Kurbanın rüknü, kurban edilmesi câiz olan hayvanlardan birini kesmek olduğundan, hayvanı kesmeden canlı olarak veya bedelini yoksula vermekle kurban ibadeti yerine getirilmiş olmaz, bu ancak sadaka olur.
Yalnız kurban kendisine vacip olan kimse satın aldığı kurbanı her hangi bir sebeble kurban günlerinde kesmez veya hiç kurban satın almaz ise kurban günleri geçtikten sonra, bu kimse kurbanlık hayvanının kıymetini fakirlere sadaka olarak verir. Satın alıp kesmediği kurbanını ise canlı olarak fakire verir. Kurban günleri geçtikten sonra daha önce satın alınmış kurbanlık artık kesilmez.